MAKRO GERÇEKLER – ARAP BAHARINDA TÜRKİYE’YE BİÇİLEN ROL


09 MART 2012 tarihinde HaberBorsa Deneme Tahtası başlığı altında yayımlanmıştır...



Bu konudaki genel çerçeveyi daha önceki uzun yazılarımızda çizmiştik. Nasıl bir strateji güdüldüğü amaçların ne olduğu konusunda o yazılarda gerekli detayları paylaştık. Amaç petrol ve nükleer enerjinin tekelleşmesi konusundaki yapının bozulmaması ve bunun yanında İsrail topraklarının genişletilmesi amaçlanmaktadır hanedanlık tarafından. Bu oyunda hem ABD hem İsrail maşadır, tamamiyle hanedanlığın çıkarları doğrultusunda bir söylem ve blöf savaşı siyasiler ağzından dünyayı gerdirmek adına sürdürülmektedir.
İranın amacı nükleer enerji teknolojilerini geliştirmek ve bu pazarda söz sahibi olmaktır, fakat hanedanlık nükleer enerjiyi kendi kontrolü haricinde geliştirilmesini istemediği için olayı sanki silah üretiyorlar gibi göstererek İranı sürekli tehdit etmekteler. Bu da aslında hem hanedanlığa hem İrana hem de Rusyaya yarayan bir durum. Daha yüksek fiyatlardan petrol satabilmelerine ortam hazırlıyor sonuç olarak ve dünya petrollerinin %30 una sahip hanedanlık da 1.6 $ a ürettiği bir varil petrolü şu anda 106$ a satabilmekte. Bu şu aşamada suni bir gerilim.
Savaş söylemlerinin gerçeğe dönmesi için özellikle ABD nin kıtalar arası bir harekata gücü olması gerekir, şu ekonomik şartlarda ABD nin Irak ve Afganistan'da yaptığı gibi bir harekata gücü yok. Bu aşamada bir maşa gerekmekte. Bu maşa da Türkiye olsun istiyorlar. Türkiye Suriye'ye bahanelerle sokulsun ardından NATO o bölgeye yerleşsin ve her zaman yaptıkları gibi sömürüye başlasınlar amacındalar. (NATO kimin? ve kimin çıkarına hizmet ediyor? Bu sistem de hanedanlığın çıkarına kurulmuş bir yapıdır. NATO hanedanlığın bir truva atı ve aynı zamanda silah lobisinin pazarıdır. Bunu bu açıdan gördüğünüzde dünyadaki olayları daha net anlamlandırabilirsiniz)
Türkiye bu tezgaha gelirde Suriye'ye girerse işler karışır, ki girmesi için de her türlü tezgahı yapıyorlar (Türk medyası bile olayları aslından farklı gösteriyor, Suriye içine sokulmuş hanedanlığın kontrolündeki yapıların ayaklanmayı körüklemeleri, Libya'da yaptıkları gibi keskin nişancılarla fitili ateşlemeleri zaten dünya medyası tarafından kasıtlı olarak örtülüyor ve olaylar farklı algılatılıyor) , son olarak Fransa'nın Ermeni soykırımı kanun tasarısının amacı da Türkiyeyi bu anlamda sıkıştırmaktan bu konuyu pazarlık maksadıyla kullanmaktan öte bir şey değildir. Düğüm Türkiye’nin elinde. Bu tezgaha gelecek olursa Suriye'den sonra adım İran dır. Bu aşamada Suriyenin stratejik adımları, İran'ın nükleer konusundaki stratejik adımları çok önemli, hanedanlığa koz verecek adımlar atmamaları gerek. Ama bu adımların öncesinde daha büyük öneme sahip olan kısım Türkiye'nin Suriye üzerindeki tutumu. Suriye'ye karşı saçma bir hareket tüm kozları hanedanlığa verir ve ortalık karışır, ülke olarak geleceğimiz adına kendimize büyük bir kazık atmış oluruz. gelişmeleri takip ediyoruz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlar için adres burası...