MAKRO GERÇEKLER - GİRİŞ


26 ARALIK 2011 tarihinde HaberBorsa Deneme Tahtası başlığı altında yayınlanmıştır...



Bu sayfalarda sıklıkla kullandığımız bir deyim var, madalyonun arkasındakileri görmek....
Bunun örneklerini onlarca kez piyasanın çeşitli süreçlerinde başarıyla ortaya koyduk, sıkı takipçiler bu paylaşımlarımızın her zaman farkında oldular. 
Amacımız mikro boyutta olsun, makro boyutta olsun ekonomik ve finansal anlamda dönen oyunların bize gösterilen kısmıyla, aslında arkasında dönen oyunları çözmeye farkındalık oluşturmaya ve bu konuda tecrübe edinmeye çalışıyoruz. Bu konuda her geçen gün kendimizi geliştirdiğimiz gibi bu farkındalıkları artırmak amacıyla bu sayfalarda bu bakış açısını yaygınlaştırmaya çalışıyoruz.
En basitinden mikro boyutta hisse bazında gerçekleşen hareketleri pek çok kez büyük bir doğrulukla değerlendirip ikaz mahiyetinde pek çok yazılar yazdık, dönen oyunlarda aramızdaki arkadaşlarımızın bu hareketler altında kayıplar yaşamaması, ezilmemesi açısından. Bu anlamda Galip Öztürk şirketleri hakkında yazdıklarımız, USAK, CEMAS, UTPYA, SONME, LINK gibi pek çok hisse hareketlerinde bu sayfalarda gerekli noktalarda dönen oyunu ortaya koyduğumuz ve takip edenleri bu oyunlardan avantajlı bir şekilde ayrılmaları ya da hiç bulaşmamaları konusunda yazılmış onlarca yazı mevcut, sıkı takipçiler zaten bunun farkındalar ve anlatmaya çalıştığımız bakış açısının bilincindeler. 

Bunun yanısıra makro boyuttaki ekonomik gelişmeler esnasındaki yaşananlar ve bunun piyasalara yansıması konusunda da belli değerlendirmelerde bulunuyoruz. Altındaki gelişmeler, Euro, Dolar, Parite etkisi, piyasaların yönleri hakkında çoğu kez bir fikir oluşturacak değerlendirmeleri paylaşmaya çalışıyoruz. Bu değerlendirmelerdeki makro dengeleri çözmeye ve etkilerini tecrübe etmeye çalışıyoruz. Bu konularda da gün geçtikçe daha fazla detaya hakim olmaya çalışıyoruz. Son süreçte petrol için 200$ fiyat biçenlere, Altın için 3000$ fiyat biçenlere tüm ekonomi kanallarında bize enpoze edilen güvenli liman altın söylemine karşı son dönemde yazdıklarımız ortada ve yaşananlar da süreç bazen uzasa da bizim beklentimiz paralelinde ilerlemeye devam ediyor.
Yaptığımız hisse bazlı mikro değerlendirmelerinin yanında artık belli makro konularda da madalyonun arkasını göstermek açısında bazı paylaşımlarda bulunmayı hedefliyorum. Bu hafta içinde iş yükü çok yoğun olmadığından buna biraz fırsat bulabileceğimi düşünüyorum...

Buna başlangıç olarak altın üzerinden bir örnek ve herkesin bilmediği bir detayı paylaşarak başlayalım ki örnek olsun...
Dikkat ettiyseniz son dönemde altını bütün ekonomi kanallarını kullanarak ve hatta ana haber bültenlerinde bile "güvenli liman altın" sloganını empoze etmeye çalıştılar. Bu süreçte 2500-3000$ fiyat biçtiler. Bu haberlerin en yoğunlaştığı günlerde bizim savunduğumuz bir gerçek vardı, altında balon oluştuğunu bu haberlerin arkasında altını gelenlere devretmek istediklerini çok kez bu sayfalarda ifade ettik. Malumunuz 1900$ seviyesinden bu yana altını her fırsatta gelene sattılar. Geçtiğimiz hafta 1550 dolarlara kadar birkez daha sarktı, şimdilik bu seviye çalışıyor gibi olsa da altın ilerleyen süreçte 1470 ve hatta 1400 seviyelerie kadar sarkacak bir süreç yaşayacağını savunuyoruz.
Burada şu detayı da sunmak makro boyuttaki kurgunun nasıl işletildiğini de anlatmakta yardımcı olacaktır.
2009 yılında İstanbulda Altın kongresi düzenlenmişti. O dönemde dünya ekonomisinin bütün büyük sektörlerinden katılımcılar vardı. O süreçte hükümete yakın çevrelere ve ülke yönetimine IMF kaynaklarından % sıfır faizli altın kredisi kullandırmayı teklif ettiler. Hatta o dönemde medyayı kullanarak 3-4 ay boyunca bu kredi için müşteri toplamaya çalıştılar. O süreçte hükümet kanadını ikna edememişlerdi, ki o sırada altın ons fiyatı 900$ dı. Eğer bu süreçte döndürülen oyun başarılı olsaydı 900$ dan sıfır faizli altın krdisini IMF den aldığımızda belki mutlu olacaktık fakat aradan 2 yıl geçmeden altında döndürülen bu son spekülasyonla 1900$ a varan fiyatlar karşısında sıfır faizli diye aldığımız krediye %100 faiz ödüyor olacaktık. Bize satmaya çalıştıkları gibi acaba kaç ülkeye bukrediyi satmaya çalıştılar ve bunu başardılar? Bu krediyi kullanan ülkeler, IMF ve Dünya bankası çıkarları gereği ve daha da ileri gidecek olursak Dünya Hanedanlarının çıkarları gereği birkez daha borçlandırılmış oldu. Bu borcu kapatmak için başka kaynaklarla borçlanmak zorundalar şu anda... Yani daha da açacak olursak şimdi neden herkes dolara yöneldi? ABD de 1972 de çıkartılan kanunla altın karşılığı para basma zorunluluğunu ortadan kaldıranlar FED in her fırsatta bu borç krizlerini kullanarak karşılıksız para basacak ortamları oluşmasını sağladılar. Para bastıkça değersizleştirilen dolar eninde sonunda döndürülen bu oyunlarla tekrar güçlendiriliyor. Bundan 6 ay önce 1.4tl verdiğiniz dolar şu anda 1.9 tl. hemde bunca karşılıksız para basımına karşılık... Neden? Çünkü herkes panikle altına yöneltildi, şimdi ise altında 1300 den 1900 e taşıyan büyük hanedanlar bu altını kime devredecek? tabi ki korkanlara. Onlar güvenli liman söylemlerini bloomberg ler aracılığıyla aylardır zaten empoz ettiler. Kriz söylemi ayyuka çıktıkça gelenlerin hepsine altını devrettiler. Şimdi ise altındaki balonu birden patlattıklarında gördüğünüz gibi 1900den 1500 e düşü verdi. Daha da düşecek... Bu düşecek korkusuyla zararına altın satanlara ise şimdilerde karşılıksız bastıkları doları yine bu kriz algısıyla değerlendirip yüksek fiyattan satacaklar... Şimdi herkes dolara yöneldi dikkat ettiyseniz. Yine TV lerde artık güvenli liman dolar oldu deniyor, 2.tl 2.20 tl den bahsedenlerin sayısı çoğunluktayken ben gibi düşecek diyen var mı? herhalde elle sayılıyor olsa gerek....

İşte size madalyonun arkası... Her fırsatta bu sayfalarda bu bakış açısını sunmaya çalışıyoruz... Size perdenin önünde sunulanlardan öte, bulmacanın diğer parçalarını da iyi takip ederek aslında olması gerekeni görmek gerekir.
Geçtiğimiz haftada buna yönelik bazı örnekler, paylaşımlarda bulunduk. Bazı arkadaşlarımız Bloomberght propagandasından bahsetti, bazı arkadaşlarımız dolar 2.20 TL spekülasyonundan bahsetti, Altın için beklentilerden bahsedenler oldu, endeks için uçuk fiyatları konuşanlar halen var... Bunlara karşı yaptığımız değerlendirmelerin içeriğinde sunduğumuz bazı bilinmeyenler zannedersem "gerçekten böyle olabilir mi?" algısını oluşturdu. Özellikle geçtiğimiz hafta Che ve Lynch ailesi hakkında yazdıklarımız ilgi uyandırdı zanndersem. Bu hafta fırsat buldukça makro boyuttaki perdenin arkasındakileri anlatmaya çalışalım...Umarım bizlerden gizlenerek döndürülen oyunları görmek için farklı boyutlarda bakabilmek açısından bir katkısı olur...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlar için adres burası...